İNCE ÇİZGİLERLE SAVAŞMANIN BESİNSEL YOLU
Yüzümüzdeki ince çizgiler, kromozomların ucunda yer alan, herhangi bir genetik bilgi taşımayan, hücre bölünmesi sırasında kromozomlarn aşınmasını önleyen telomerlerin boylarının kısalmaya başlaması nedeniyle oluşur. Telomerler çok kısalınca hücre bölünmesi durur, yani hücre ölür. Doğru ve sağlıklı beslenme ile telomer boyunun kısalmasını önleyebilen yaşlılık karşıtı (ati-aging) hamleler mümkündür. Yani, olduğumuzdan çok daha genç görünebilir ve hissedebiliriz. Peki, ne yapmalıyız? İşte antiaging besinler ve antiaging beslenme;
- D vitamini düzeyi yeterli olan bireyler daha geç yaşlanırlar. Bu yüzden hergün güneşlenmeye özen gösterin. D vitamini yetersizliğiniz varsa, doktorunuzun kontrolündeD vitamin desteği alın.
- Haftada iki-üç kez somon balığı tüketin. Hem omega-3 yağ asitleri hem de astaksantinden zengin olan bu balık ince çizgi oluşumunu yavaşlatır. Astaksantin oldukça kuvvetli bir antioksidanttır. Antioksidant besin ögelerinin yeterli miktarda alımının telomer uzunluğunu etkilediği, yaşlanma sürecini geciktirdiği bildirilmiştir
- Antioksidant vitaminler olan A, C, E vitaminlerinin düzenli alımı oksidatif stresten yani hücre hasarından korur ve telomere sağlığını destekler. Bu vitaminlere ulaşabilmek için hergün taze sebze ve meyve (özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, kale, pazı gibi), mercimek, papaya, kırmızı biber, domates, kayısı, brüksel lahanası, maydanoz, brokoli, kuşburnu, erik, hünnap, çilek, kivi, portakal, kavun, greyfurt (düzenli ilaç kullananlar tüketmemelidir) tüketimine özen gösterilmeli ve birkaç adet yağlı tohum (badem, ceviz, yer fıstığı) tüketilmelidir.
- DNA hasarından koruyan bir diğer önemli vitamin ise koenzim Q10’dur. Koenzim Q10’nun besinsel kaynakları; az yağlı kırmızı et, yer fıstığı, brokoli, karnabahar, somon balığı ve ringadır.
- B vitaminlerinden özellikle folat, B12 vitamini ve B6 vitamini düzeyi yeterli olan bireylerin daha geç yaşlandıkları saptanmıştır. B12 vitamininin tek kaynağının hayvansal kaynaklı besinler (et, süt, peynir, yumurta) olduğu unutulmamalıdır. Folik aside ulaşabilmek için, kurubaklagillere (mercimek gibi), koyu yeşil yapraklı sebzelere, kuşkonmaza, brokoliye, yumurtaya, domates suyuna günlük beslemenizde yer verebilirsiniz. B6 vitamininin en iyi kaynakları ise; hindi, muz, avokado, yer fıstığıdır.
- Zerdeçalın, hem yaşlanma sürecini yavaşlattığı hem de kanserden (özellikle melanoma) koruyucu etkisinin olduğu saptanmıştır.
- Yaşlanma sürecinde olumlu etkisi olduğu bildirilen bir diğer besin ögesi ise magnezyumdur. Hem DNA bütünlüğünün korunması hem de hücre hasarına sebep olabilen oksidatif stresin kontrol altına alınması anlamında fayda sağlar.
- Hergün en az 8 su bardağı su içilmeli ve, ince barsaklarımızın emilim kapasitesinden dolayı, içilecek miktar gün içine dağıtılmalıdır.
Gençliğinizin perçinlendiği sağlıklı, mutlu, keyifli günler dilerim…
Son Yazılarım
KAHVENİN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİSİ
Sabah kahvemi yudumlarken size 1000 yıldır hayatımızda olan kahvenin sağlığımız üzerindeki etkilerinden bahsedeyim istedim. Kahve doğru miktar ve şekilde tüketildiğinde faydalı olabilir. Peki, ya çok tüketiyorsak? Gelin birlikte bakalım;☕️Kahve antioksidantlardan zengin bir içecektir (metilksantin, teobromin, teofilin, klorojenik asit, ksantin). Kahvenin sağlığımız üzerindeki etkisini konuşurken kafein içeriğinin önemli olduğunu söylemeliyim. Kahvenin hazırlanma şekline göre kafein içeriği […]
HİPERTROİDİ ve BESLENME
Tiroid bezi insan vücudundaki salgı bezlerinin en büyüğüdür. İnsan vücudunda iyot içeren yegane moleküller olan tiroid hormonlarını sentezler. Troid bezinden salgılanan bir hormon olan kalsitonin kalsiyum metabolizmasında önemli rol oynar. Bu nedenle troid bezinin çalışma düzenindeki bir aksaklık kemik sağlığını da olumsuz yönde etkileyebilir. Kanda troid hormonlarının fazlalığının başlıca sebepleri ve türleri şöyledir; Tirotoksikoz: Kaynağı […]
Yemek Tarifleri
ANNE SÜTÜ ARTIRAN TARİFLER
ANNE SÜTÜ ARTIRAN TARİFLER Tarif 1: • 1 su bardağı günlük sütü ısıtın,• Yarım su bardağı bulgur ayıklayın, yıkayın, kapaklı cam bir kabın içine koyun,• Bulgurun üzerine sıcak sütü dökün ve dinlendirmeye bırakın,• Bu karışımın üzerine 2 avuç siyah ve çekirdekli kuru üzüm atın, • Gün içinde tüketin.• Hergün taze hazırlayın.• Her tüketim sonrası 1 […]
MEKSİKA USULÜ FASULYE BURGER
MEKSİKA USULÜ FASULYE BURGER İçindekiler: 1 küçük boy rendelenmiş havuç 1 su bardağı kuru fasulye ½ su bardağı doğranmış yeşil biber Rendelenmiş kuru soğan Salsa sos 1 su bardağı kurutumuş, ufalanmış tam tahıllı ekmek içi ½ su bardağı tam tahıllı un ½ tatlı kaşığı karabiber Tuz Tam tahıllı hamburger ekmeği veya yumurtasız ekmek Hazırlanışı: […]
İNCE ÇİZGİLERLE SAVAŞMANIN BESİNSEL YOLU
Yüzümüzdeki ince çizgiler, kromozomların ucunda yer alan, herhangi bir genetik bilgi taşımayan, hücre bölünmesi sırasında kromozomlarn aşınmasını önleyen telomerlerin boylarının kısalmaya başlaması nedeniyle oluşur. Telomerler çok kısalınca hücre bölünmesi durur, yani hücre ölür. Doğru ve sağlıklı beslenme ile telomer boyunun kısalmasını önleyebilen yaşlılık karşıtı (ati-aging) hamleler mümkündür. Yani, olduğumuzdan çok daha genç görünebilir ve hissedebiliriz. Peki, ne yapmalıyız? İşte birkaç öneri;
- D vitamini düzeyi yeterli olan bireyler daha geç yaşlanırlar. Bu yüzden hergün güneşlenmeye özen gösterin. D vitamini yetersizliğiniz varsa, doktorunuzun kontrolündeD vitamin desteği alın.
- Haftada iki-üç kez somon balığı tüketin. Hem omega-3 yağ asitleri hem de astaksantinden zengin olan bu balık ince çizgi oluşumunu yavaşlatır. Astaksantin oldukça kuvvetli bir antioksidanttır. Antioksidant besin ögelerinin yeterli miktarda alımının telomer uzunluğunu etkilediği, yaşlanma sürecini geciktirdiği bildirilmiştir
- Antioksidant vitaminler olan A, C, E vitaminlerinin düzenli alımı oksidatif stresten yani hücre hasarından korur ve telomere sağlığını destekler. Bu vitaminlere ulaşabilmek için hergün taze sebze ve meyve (özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, kale, pazı gibi), mercimek, papaya, kırmızı biber, domates, kayısı, brüksel lahanası, maydanoz, brokoli, kuşburnu, erik, hünnap, çilek, kivi, portakal, kavun, greyfurt (düzenli ilaç kullananlar tüketmemelidir) tüketimine özen gösterilmeli ve birkaç adet yağlı tohum (badem, ceviz, yer fıstığı) tüketilmelidir.
- DNA hasarından koruyan bir diğer önemli vitamin ise koenzim Q10’dur. Koenzim Q10’nun besinsel kaynakları; az yağlı kırmızı et, yer fıstığı, brokoli, karnabahar, somon balığı ve ringadır.
- B vitaminlerinden özellikle folat, B12 vitamini ve B6 vitamini düzeyi yeterli olan bireylerin daha geç yaşlandıkları saptanmıştır. B12 vitamininin tek kaynağının hayvansal kaynaklı besinler (et, süt, peynir, yumurta) olduğu unutulmamalıdır. Folik aside ulaşabilmek için, kurubaklagillere (mercimek gibi), koyu yeşil yapraklı sebzelere, kuşkonmaza, brokoliye, yumurtaya, domates suyuna günlük beslemenizde yer verebilirsiniz. B6 vitamininin en iyi kaynakları ise; hindi, muz, avokado, yer fıstığıdır.
- Zerdeçalın, hem yaşlanma sürecini yavaşlattığı hem de kanserden (özellikle melanoma) koruyucu etkisinin olduğu saptanmıştır.
- Yaşlanma sürecinde olumlu etkisi olduğu bildirilen bir diğer besin ögesi ise magnezyumdur. Hem DNA bütünlüğünün korunması hem de hücre hasarına sebep olabilen oksidatif stresin kontrol altına alınması anlamında fayda sağlar.
- Hergün en az 8 su bardağı su içilmeli ve, ince barsaklarımızın emilim kapasitesinden dolayı, içilecek miktar gün içine dağıtılmalıdır.
Gençliğinizin perçinlendiği sağlıklı, mutlu, keyifli günler dilerim…