ZAYIFLAMA İLAÇLARI HAKKINDA MERAK EDİLENLER
Obezite, günümüzde, görülme sıklığı gittikçe artan bir sağlık problemidir ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından kronik hastalıklar arasında kabul edilmektedir. Sadece beden sağlığını değil, ruh sağlığını da etkileyebilen, kişinin sosyal yaşantısına yansıyabilen bir durumdur. Bu nedenle, kilo sorunu yaşayan bazı kişiler bu problemden kurtulabilmek için kestirme yollar arayışına girebilmektedirler. Bunlardan biri de zayıflama hapları/ilaçlarıdır. Ancak, bu ilaçların bazıları ölüme kadar varabilecek ciddi sonuçlara yol açabilmektedirler. Burada göz ardı edilen nokta, sağlık kurulları tarafından onaylanmış, doktor tarafından önerilmiş bir zayıflama ilacı kullanılıyor dahi olsa, bu süreçte kişi bir beslenme ve diyet uzmanı (diyetisyen) tarafından hazırlanmış bir beslenme programına uymalı ve mümkünse egzersiz yapmalıdır. Yani, obeziteye dair mucize bir çözüm yoktur.
Zayıflama ilaçları temek olarak üçe ayrılır; lisanslı/onaylı, lisanssız/onay almamış zayıflama ilaçları ile doğal/bitkisel zayıflama ürünleri.
Bu ilaçların kullanımına dair en önemli nokta ilgili sağlık kurullarınca onaylanmış ve bir uzman tarafından reçete edilmiş olmasıdır. Bilinçsiz kullanımları kalıcı sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Zayıflama ilaçları şöyle gruplanabilir;
- Besinle alınan yağın ince barsaklardan emilimini azaltan/önleyenler,
- Metilselluloz içeren ve mide hacmini doldurarak tokluk hissi yaratanlar,
- Gaita çıkışını artıranlar (laksatifler),
- İştahı baskılayanlar,
Peki, bu ilaçlar zararlı mı?
Zayıflama ilaçlarının bazılarının kan basıncını artırıcı yönde etki gösterebildiği ve kalp damarlarına zarar verebildiği, kalp, karaciğer ve akciğer sağlığını olumsuz yönde etkileyebildiği, inme riskini artırabildiği; buna ek olarak uyku bozukluğu, baş ağrısı, kabızlık, halüsinasyonlar ve saç dökülmesine neden olabildiği bildirilmiştir. Diüretik özellik taşıyanların vücuttan su kaybına sebep olduğu ve aşırı su kaybının böbrek hasarına sebep olabildiği saptanmıştır. Laksatif özellik taşıyanların sık dışkılamaya bağlı olarak barsakta iyi huylu bakteri florasını bozabildiği ve bağışıklık sisteminin önemli bir kalesi olan barsak duvarını savunmasız bıraktığı belirtilmiştir. Hafif yan etkiler ise karın ağrısı, idrar ve gaita renginde değişiklik, kaşıntı, ağız kuruluğudur.
Açıkçası, akademisyen bir beslenme ve diyet uzmanı olarak, ben bu ilaçların kullanımını önermiyorum. Çünkü, hem pratik hem teorik tecrübe kazanma şansı olan bir uzman olarak söyleyebilirim ki, kişinin kan bulgularına, sağlık problemlerine, yaşam tarzına, beslenme alışkanlıklarına göre hazırlanmış bir beslenme programı ile zayıflamak mümkün. Spor değil, ama egzersiz (yani, yürüyüş, vb) ile desteklendiğinde ise başarıya ulaşmak hiç de zor değil esasında.
Son Yazılarım
KAHVENİN SAĞLIK ÜZERİNE ETKİSİ
Sabah kahvemi yudumlarken size 1000 yıldır hayatımızda olan kahvenin sağlığımız üzerindeki etkilerinden bahsedeyim istedim. Kahve doğru miktar ve şekilde tüketildiğinde faydalı olabilir. Peki, ya çok tüketiyorsak? Gelin birlikte bakalım;☕️Kahve antioksidantlardan zengin bir içecektir (metilksantin, teobromin, teofilin, klorojenik asit, ksantin). Kahvenin sağlığımız üzerindeki etkisini konuşurken kafein içeriğinin önemli olduğunu söylemeliyim. Kahvenin hazırlanma şekline göre kafein içeriği […]
HİPERTROİDİ ve BESLENME
Tiroid bezi insan vücudundaki salgı bezlerinin en büyüğüdür. İnsan vücudunda iyot içeren yegane moleküller olan tiroid hormonlarını sentezler. Troid bezinden salgılanan bir hormon olan kalsitonin kalsiyum metabolizmasında önemli rol oynar. Bu nedenle troid bezinin çalışma düzenindeki bir aksaklık kemik sağlığını da olumsuz yönde etkileyebilir. Kanda troid hormonlarının fazlalığının başlıca sebepleri ve türleri şöyledir; Tirotoksikoz: Kaynağı […]
Yemek Tarifleri
ANNE SÜTÜ ARTIRAN TARİFLER
ANNE SÜTÜ ARTIRAN TARİFLER Tarif 1: • 1 su bardağı günlük sütü ısıtın,• Yarım su bardağı bulgur ayıklayın, yıkayın, kapaklı cam bir kabın içine koyun,• Bulgurun üzerine sıcak sütü dökün ve dinlendirmeye bırakın,• Bu karışımın üzerine 2 avuç siyah ve çekirdekli kuru üzüm atın, • Gün içinde tüketin.• Hergün taze hazırlayın.• Her tüketim sonrası 1 […]
MEKSİKA USULÜ FASULYE BURGER
MEKSİKA USULÜ FASULYE BURGER İçindekiler: 1 küçük boy rendelenmiş havuç 1 su bardağı kuru fasulye ½ su bardağı doğranmış yeşil biber Rendelenmiş kuru soğan Salsa sos 1 su bardağı kurutumuş, ufalanmış tam tahıllı ekmek içi ½ su bardağı tam tahıllı un ½ tatlı kaşığı karabiber Tuz Tam tahıllı hamburger ekmeği veya yumurtasız ekmek Hazırlanışı: […]
ZAYIFLAMA İLAÇLARI HAKKINDA MERAK EDİLENLER
Obezite, günümüzde, görülme sıklığı gittikçe artan bir sağlık problemidir ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından kronik hastalıklar arasında kabul edilmektedir. Sadece beden sağlığını değil, ruh sağlığını da etkileyebilen, kişinin sosyal yaşantısına yansıyabilen bir durumdur. Bu nedenle, kilo sorunu yaşayan bazı kişiler bu problemden kurtulabilmek için kestirme yollar arayışına girebilmektedirler. Bunlardan biri de zayıflama hapları/ilaçlarıdır. Ancak, bu ilaçların bazıları ölüme kadar varabilecek ciddi sonuçlara yol açabilmektedirler. Burada göz ardı edilen nokta, sağlık kurulları tarafından onaylanmış, doktor tarafından önerilmiş bir zayıflama ilacı kullanılıyor dahi olsa, bu süreçte kişi bir beslenme ve diyet uzmanı (diyetisyen) tarafından hazırlanmış bir beslenme programına uymalı ve mümkünse egzersiz yapmalıdır. Yani, obeziteye dair mucize bir çözüm yoktur.
Zayıflama ilaçları temek olarak üçe ayrılır; lisanslı/onaylı, lisanssız/onay almamış zayıflama ilaçları ile doğal/bitkisel zayıflama ürünleri.
Bu ilaçların kullanımına dair en önemli nokta ilgili sağlık kurullarınca onaylanmış ve bir uzman tarafından reçete edilmiş olmasıdır. Bilinçsiz kullanımları kalıcı sağlık sorunlarına sebep olabilir.
Zayıflama ilaçları şöyle gruplanabilir;
- Besinle alınan yağın ince barsaklardan emilimini azaltan/önleyenler,
- Metilselluloz içeren ve mide hacmini doldurarak tokluk hissi yaratanlar,
- Gaita çıkışını artıranlar (laksatifler),
- İştahı baskılayanlar,
Peki, bu ilaçlar zararlı mı?
Zayıflama ilaçlarının bazılarının kan basıncını artırıcı yönde etki gösterebildiği ve kalp damarlarına zarar verebildiği, kalp, karaciğer ve akciğer sağlığını olumsuz yönde etkileyebildiği, inme riskini artırabildiği; buna ek olarak uyku bozukluğu, baş ağrısı, kabızlık, halüsinasyonlar ve saç dökülmesine neden olabildiği bildirilmiştir. Diüretik özellik taşıyanların vücuttan su kaybına sebep olduğu ve aşırı su kaybının böbrek hasarına sebep olabildiği saptanmıştır. Laksatif özellik taşıyanların sık dışkılamaya bağlı olarak barsakta iyi huylu bakteri florasını bozabildiği ve bağışıklık sisteminin önemli bir kalesi olan barsak duvarını savunmasız bıraktığı belirtilmiştir. Hafif yan etkiler ise karın ağrısı, idrar ve gaita renginde değişiklik, kaşıntı, ağız kuruluğudur.
Açıkçası, akademisyen bir beslenme ve diyet uzmanı olarak, ben bu ilaçların kullanımını önermiyorum. Çünkü, hem pratik hem teorik tecrübe kazanma şansı olan bir uzman olarak söyleyebilirim ki, kişinin kan bulgularına, sağlık problemlerine, yaşam tarzına, beslenme alışkanlıklarına göre hazırlanmış bir beslenme programı ile zayıflamak mümkün. Spor değil, ama egzersiz (yani, yürüyüş, vb) ile desteklendiğinde ise başarıya ulaşmak hiç de zor değil esasında.